Şeytan Çıkarma (Egzorsizm)
Şeytan Çıkarma (Egzorsizm) bir kişinin bir tür ruhani varlığın etkisi altında olduğuna inanıldığı durumlarda, o kişiden ruhani varlığı uzaklaştırmak için yapılan bir dinsel veya spiritüel uygulamadır. Bu uygulama, genellikle Hristiyanlıkta kullanılan bir terimdir ve genellikle Katolik Kilisesi’nde özel olarak yetiştirilmiş rahipler tarafından gerçekleştirilir. Ancak, diğer dini veya kültürel geleneklerde de benzer uygulamalar bulunabilir.
Şeytan çıkarma genellikle bir kişinin şeytani bir varlığın etkisi altında olduğuna inanıldığında kullanılır. Şeytani varlık, genellikle Şeytan veya iblis olarak düşünülen kötü bir ruh veya varlık olabilir. Bu durumlar, kişinin garip davranışlar sergilemesi, ruhsal çöküntü, şiddet eğilimleri veya benzeri semptomlar göstermesi gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Şeytan çıkarma genellikle dikkatli bir şekilde planlanır ve kilisedeki yetkililerin veya uzman rahiplerin gözetimi altında gerçekleştirilir. Bu süreçte, ilgili kişiye dualar, kutsal su veya benzer dini nesneler kullanılarak müdahalede bulunulur. Kilisedeki yetkililer genellikle şeytani varlığın varlığını doğrulamak için önceden bir dini değerlendirme yaparlar ve kişinin durumunu değerlendirirler.
Şeytan çıkarma veya egzorsizm, modern tıbbi ve psikolojik açıklamalarla da açıklanabilen durumlarla karıştırılabildiğinden, birçok tartışmaya da neden olmuştur. Tıbbi ve psikolojik açıklamalar, bazı semptomların zihinsel veya psikolojik rahatsızlıkların bir sonucu olabileceğini ileri sürmektedir. Bu nedenle, şeytan çıkarma uygulamaları bazı dini veya kültürel topluluklarda yaygınken, diğerleri tarafından reddedilmektedir.
Önemli bir nokta, şeytan çıkarma veya egzorsizm sürecinin dikkatlice ve uzman kişiler tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğidir. Bu tür durumlarla karşılaşıldığında, genellikle bir uzmana veya ilgili dini otoriteye başvurmak en iyisidir.
Şeytan Çıkarma (Egzorsizm) görünmeyen bir varlığın etkisi altına girdiği sanılan kimseyi çeşitli yöntemlerle bu etkiden kurtarmaya çalışmak olarak tanımlanır.
Terim, yüksek bir otoriteye başvurularak musallat varlığın engellenmesini ya da lanetlenmesini ifade etmek üzere, eski Yunanca’da “lanet” anlamına gelen “exousia” sözcüğünden türetilmiştir. Eski uygarlıkların çoğunda, birtakım tuhaf davranışlar gösteren kimselerin içine cin ya da şeytan girdiği sanılır ve bu yaratığı o kimsenin bedeninden kovmak üzere, genellikle ayin şeklinde çeşitli uygulamalar yapılırdı. Bu tür uygulamaları yapanlar da genellikle okültizmden, majiden anlayan uzmanlar veya rahipler olurdu. Hristiyan Avrupa’da bu tür uygulamaları yapanlara egzorsist adı verilmiştir. Egzorsistler, böyle bir yaratığın musallat olduğu düşünülen, hasta olduğu kabul edilen kimsenin vücudundan çıkması için, görünmez yaratığa çağrılarda bulundukları ayinler düzenlerlerdi. Kötü kokuların, tütsü, tuz, takdis edilmiş su, kutsal ot gibi maddelerin ve dans öğesinin kullanıldığı bu ayinlerde ya lanet okuma ve küfürler etme yoluna ya da dua ve trans yöntemine başvurulurdu.
Kilise, özellikle engizisyon döneminde, bu olayda şeytani bir unsurun var olduğunu kabul ederek, hasta olduğu kabul edilen kimsenin vücudundan demon adını verdiği yaratığı kovmak gerekçesiyle sık sık söz konusu kimsenin vücuduna işkence etme yolunu tercih etmiştir. Kilise bu dönemde medyumnik yetenekleri olan kişileri de aynı kategoride ele alarak, bunu medyumlar üzerinde de uygulamıştır.
Egzorsist uygulamalar tarih boyunca, yalnızca Avrupa’da değil, farklı biçimlerde de olsa hemen hemen tüm kültürlerde ve birçok dinde (Budizm, Hinduizm, Şinto dini vs.) görülür. Bu uygulamaların hatırı sayılır bir kısmında egzorsistin, transa geçerek, görünmeyen varlıkla irtibat kurmaya çalışması söz konusudur. İrtibatın kurulması durumunda ise esas olarak iki yöntemden birine başvurulur: Ya musallat varlık, Afrikadaki Zar’lar kültünde görüldüğü gibi, hasta üzerindeki hakimiyetini sona erdirmesi için ikna edilmeye çalışılır ya da Şamanizm’de görüldüğü gibi, musallat varlık hastanın bedeninden zorla sökülüp atılır. Bu ikinci yöntemde şamanın musallat varlığı ele geçirebilecek derecede güçlü bir majisyen olması gerekmektedir.
Spiritüalist görüşe göre, bu tür olaylarda obsesyon söz konusudur ve cin zannedilen varlıklar spatyumun teşevvüş halindeki bedensiz ruhlarıdır.
Kovuç
Kovuç – Türk, Yakut, Kırgız ve Altay şamanizminde Şeytan çıkarma, Cin kovma, Şeytan kovalama (egsorsizm) anlamlarına gelen bir sözcüktür. Kötü ruhların uzaklaştırılması işlemidir. Batı Hıristiyanlığında şeytan çıkarma işlemi işkence de dahil her tür yöntemi mübah kabul etmiştir ve Ortaçağ bu tip uygulamalara sahne olmuştur. Ancak şamanist gelenekte ise böylesi vakalar görülmez. Ruhları görüp insanlardan uzaklaştırabilen kişiler Kovuçu/Kuvuçu/Kuğuçu/Kuğunçu denir.
Kötü ruhu bir kez yakalayan kişi Kovuçu olmaya hak kazanmış demektir. Kovma işlemi için zaman zaman tütsüleme uygulaması yapılır. Sözcük, “kovmak” fiili ile bağlantılıdır. Dedikodu yapmak, arkadan konuşmak anlamına gelen Kov/Koğu sözüyle de ilgilidir.