MitolojilerTürk Mitolojisi
Trend

Tıp Tanrıçası Aşapatman

Tıp Tanrıçası Aşapatman;

Aşapatman (Çuvaşça: Ашапатман) – Türk ve Çuvaş mitolojisinde tıp tanrıçası.

Özellikleri

Yaşlı ve bilge görünümlü bir kadındır. Sâhip olduğu güç yardımıyla derdi hastanın vücûdundan kovar. Kızıl saçlı, inci dişli, gelecekten haberler verebilen, insanları beladan koruyan bir varlıktır.

Çevresi sık ormanlarla kaplı bir gölün içinde yaşar. Görünüşü bazen gümüş renkli akan saçları olan, tek gözü, tek bir altın dişi bulunan bir kadın olarak da betimlenir. Çok uzakta, denizler, ormanlar ve dağlar arasında bir ülkede oturur. Su ve ateş ona yardım eder. Aşapatman dünya çapında denge, refah, adâlet ve düzeni destekleyen bir varlık olarak kabul görür. Aynı zamanda, bazı canlıların veya nesnelerin dönüşmesini gerçekleştiren, negatif bir karakter olarak da hareket eder. Belâdan kurtulmak için okunan efsun metinlerinde Aşapatman’ın da adının geçtiği bilinir. Bazı durumlarda şamanlar ve baksılar onu yardıma çağırırlar. Hayırsever ruhlardan biridir ve falcılarla şamanların koruyucusudur. Sâhip olduğu sihirli güç yardımıyla, sayrılığı (hastalığı) hastanın vücûdundan kovar. Bazı açıklamalarda bu ad, Zerdüştlük île bağlantılı olarak yer almaktadır.

Etimoloji

(Aş) kökünden türemiştir. Aşmak anlamı içerir. Aşa/Aça kızkardeş abla anlamlarına gelir. Ayşe- Fatma isimlerinin kaynaşmış biçimi olduğu görüşü pek makul değildir.

Hint Tanrı isimlerine benzediği yönünde görüşler de vardır. Denlsev ve Skvorsov, bu adı, Hazerlerdeki mutluluk anlamını içeren “şad” köküne bağlamışlardır. Aşmarin ise Hz. Muhammed Peygamberin eşi Ayşe’nin ve kızı Fatma’nın adlarıyla bağlantılı olarak açıklama yoluna gitmiştir. Bu adlar Tatarcaya da “Ayşe-Fatma” olarak geçmiştir. Yâni iki tarihî varlığın adı, Çuvaşların dinî ve geleneksel görüşlerinde birbirine karışarak, tek bir varlık ve isim şeklini almıştır.

Aşık Oyunu

Aşık Oyunu (Tacikçe: Oşuk, Moğolca: Şagay, Çakay, Kırgızca: Çükö) – koyunların ve keçilerin arka bacaklarında bulunan dört yüzlü kemikle oynanan bir oyun. Tarihi bir Türk oyunudur. Kadim çağlardan günümüze gelene kadar Türkistan ve Türkiye başta olmak üzere Türklerin yayıldığı tüm coğrafi bölgelerde bu oyuna rastlamak mümkündür. Aşık oyunu günümüzde de Türk köy, kasaba ve hattâ şehirlerinde oynanmaktadır. Kimi zaman bir halk anlatısı motifi olarak da yer alır. (Sözcük kısa “a” harfi ile okunur ve yazılışında düzeltme imi *şapka+ yoktur.)

Oynanışı

Aşık kemiğinin yüzleri çik, tok, allı ve kazak olarak adlandırılır. Aşık oyunlarından birisi zıdalı’dır.

Aşık kemikleri her oyuncudan eşit sayıda, yerde zıda adı verilen bir dairenin ortasına tek sıra halinde dizilir (allı ya da kazak olarak adlandırılan yüzeyleri yere gelecek şekilde dik olarak) Daha sonra oyuncular ellerinde bulunan ve genellikle daha iri ve/veya içi kurşunla doldurulmuş enek (eneke) adı verilen aşıklarını daire içinde bulunan diğer aşıklara vurarak daire dışına çıkarmaya çalışırlar. Dışarı çıkan aşık atışı yapan oyuncunun olur. Dışarı çıkaramama ya da ıska geçme durumlarında oyun sırası diğer oyuncuya geçer. İlk atış daire dışından oyuncuların belirlediği bir mesafeden yapılır. Daha sonraki vuruşlarda sırası gelen oyuncu daire kenarından atış yapar.

Eğer daire kenarından yaptığı atışla daire içindeki aşıklardan bir veya daha fazlasını daire dışına çıkarırsa oyuncu atış sonrası eneğin kaldığı yerden oyuna devam eder. Enek genellikle daire içinde diğer aşıklara yakın konumda kaldığından oyuncu sonraki atışlarda daha avantajlıdır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.