1501’den sonra yaşamını yitirdiği tahmin edilen Behiştî’nin mesnevisinin adı olan Cemşah u Âlemşah’ın tamamı, 2741 beyitten oluşur.
Bazı yönleriyle İran şairlerinden Şemseddin Muhammed Assar tarafından kaleme alınan Mihr ü Müşteri ile Tevrat’ta ve Kuran’ın Yusuf Sûresi’nde yer alan ve ilk kez ünlü İranlı şair Firdevsî tarafından kaleme alınan Yusuf ü Züleyha mesnevilerini çağrıştırır.
Hemedan hükümdarı Nezir ile onun veziri olan Beşir’in çocukları olan Cemşah ve Âlemşah’ın yaşadıkları olayları ele alıp işleyen bu öyküye göre, bu iki erkek çocuk bir arada büyürler. Cemşah’ın annesinin yaşamını yitirmesinin ardından Hemedan Sultanı olan babası Nezir, bir başka kadınla evlenir. Cemşah’a âşık olan üvey annesi, onunla birlikte olmak için büyük uğraşı verir.
Ancak Cemşah, Yusuf ü Züleyha öyküsünde olduğu üzere üvey annesinin aşkına karşılık vermez. Her defasında onun teklifini şiddetle reddeder. Yasak aşkına karşılık bulamayan üvey annesi, bana saldırdı diyerek Cemşah’a iftira edip onu, cezalandırması için babasına şikâyet eder. Cemşah, her ne kadar teklifin üvey annesinden geldiğini, kendisinin bu teklifi reddettiği için onun bühtanına uğradığını söyleyip suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışırsa da babasını inandıramaz.
Bunun üzerine Hemedan Sultanı olan babası Nezir, oğlu Cemşah için ölüm fermanı çıkarır.
Babası tarafından ölüm fermanı çıkartılan Cemşah ile babasının vezirinin oğlu Âlemşah, durumun iç yüzünden haberdar olan vezir Beşir’in yardımıyla gizliden ülkeyi terk ederler. Cemşah, oldukça meşakatli geçen bu yolculuk sırasında karşılaştığı Sultan Namşah’ın kızına âşık olur.
Ama aynı kıza Çin Fağfuru’nun oğlu da âşıktır. Böylece rakip iki aşık arasında amansız bir savaş yaşanır. Neticede âşık olduğu kızın uğruna giriştiği amansız savaşın galibi olup Çin’i ele geçiren Cemşah, âşık olduğu Sultan Namşah’ın kızıyla evlenir. Sonra arkadaşı Âlemşah’la birlikte ülkeyi yöneterek mutlu bir yaşam sürerler.
Mesnevinin elde bulunan tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Esat Efendi 2614 No.da kayıtlı bulunmaktadır.