Türk Mitolojisinde İyeler; Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde koruyucu ruh.
Değişik Türk dillerinde Yiye, Eğe, İçi, Is, Ez şeklinde de söylenir. Moğolcada Ezen, Ejen, Eçen, Edin olarak bilinir.
Genel ve özel olmak üzere iki anlamı vardır.
- Genel Anlam: Sâhip. Koruyucu. Bir şeyin mâliki.
- Özel Anlam: Bir şeyin koruyucu ruhu. Bir varlığın içindeki gizli güç.1
Nitelikleri
İye, nesnelerin içinde var olan, olağanüstü doğasını aktaran gizli güçtür. Onun koruyucusudur. Ayrıca iyiliksever ruhlara verilen isimdir.
Türk mitolojisinde pek çok doğa unsurunun özellikle de belirli bir anlamı ve değeri bulunanların mutlaka bir İyesi vardır. Dağ İyesi, Ağaç İyesi, Su İyesi gibi…
Bağ İyesi üzüm bağını korur. İnsanlardan kendilerine yâni korudukları şeye karşı saygılı olmalarını beklerler. Öyle olmadığında kızarlar. Bunun dışında zararsızdırlar. Bu ruh her bir unsurun her üyesi için ayrı ayrı mevcuttur. Ve onun ayrılmaz bir parçasıdır. Örneğin her ocağın kendi koruyucu ruhu vardır. Hattâ İslam sonrası Mescit (Meçet) İyesi adı altında Câmi ve Mescidlerin bile koruyucu ruhları olduğuna çok uzun süre inanılmıştır.
Hattâ Tatarlar arasında bugün bile yaygın olarak bu inanış yer almaktadır. İyeler bulundukları yerin temizlik ve güvenliğine çok önem verirler, hattâ insanlara örnek olsun diye bunları bazen kendileri gerçekleştirirler. Ayrıca Altay Ezi (Altay Dağının koruyucusu) gibi özel adlarla oluşturulmuş iye adları da vardır. Türkçe’deki Issız tabiri Koruyucu Ruhu olmayan yerler için kullanılırdı.
Bu varlıklar korudukları yerin dışında güçsüzdürler, o yüzden oraları terk etmezler. Hemen her şeyin iyesi olabilir örneğin: Taş İyesi veya Çekiç İyesi… Bu anlayış İslam dinindeki, her nesnenin ve her varlığın başında en az bir melek bulunur anlayışı ile de paralellik göstermektedir. Örneğin her insanın sağ ve sol omzunda günah ve sevaplarını yazan melekler (Kiramen ve Katibin) bulunmaktadır. Dolganlarda Eski Mallar İyesi şeklinde ifâde edilebilecek bir İye dâhi vardır.
Kimi zaman soyut olguların veya olayların da İyesi bulunur, örneğin Çut Ezi (Kıtlık İyesi) kıtlıklara neden olan bir varlıktır. Bu nedenle, tüm İyeleri tek tek incelemek mümkün görünmediği için sadece en çok bilinen ve tanınanları ele almak daha doğru olacaktır. Türklerle komşu bir kavim olan Yenisey Ostyaklarında Eç (Es) adlı bir Gök Tanrısı vardır ve göğün yedinci katında yaşar. Yakutlar İye için bazen Küdegen tabirini kullanılar.
Teleğüt Türklerinde Dünyanın başından veri var olan İyezi adlı bir ruh bulunur, ki belki de Baş İye olarak tanımlamak uygun olacaktır. İyeler bazen Bekçi olarak da adlandırılır. Etrüsk yazıtlarında İe olarak yer alır. İyeler iki ana sınıfa ayrılır.
- Kök-Kalığ (Gök-Hava) İyeleri: Gök cisimlerinin koruyucu ruhlarıdır. Her bir gök cisminin kendi iyesi vardır. Bir görüşe göre sayıları 19 tanedir.
- Yar-Sub (Yer-Su) İyeleri: Yerle ve sularla ilgili bulunan varlıkların iyeleridir. Her bir varlığın kendi iyesi bulunur. Bir görüşe göre sayıları 17 tanedir. Dağların eteklerinde, nehirlerde, pınarlarda, ormanlarda otururlar. Hakaslar bu İyeleri sadece iki tane düşünürlerdi. Dağ Ezi ve Su Ezi.
İyiler
İyiler – Azerbaycan, Anadolu ve Ahıska gibi birçok yerde evliya veya eren olarak bilinen varlıklara verilen addır. Sözcük her ne kadar “İyi” (hayırlı) sözcüğünün çoğul hali gibi dursa da aslında “İye” kavramıyla bağlantılıdır. Kutsal sayılan türbeler ve mezarlıklar, bu iyilerin adlarıyla ilişkili olarak kullanılır. İnanışa göre, elleri bereketli olduğundan dokundukları ne varsa bereketlendiren “Al Kızları” gibi varlıklar İyilerden sayılır. Peygamberlerin, meleklerin ve evliyaların da bunlar arasında olduğu söylenir. İyiler’in uyuduğu yerler olarak düşünülen mezarlar, ziyâret yeri sayılmış ve hastalar ile derman bulamayanlar buralara gitmiştir.
Çuvaş halk inanışında Pürt İye (Yurt İyesi, Ev İyesi), Munça İyesi (Banyo İyesi), Vırman İyesi (Orman İyesi), Şıv İyesi (Su İyesi) önemli bir yere sahiptir. İye Vırını (İye Vuruğu) ise önemli bir hastalıktır ve bir törenle sağaltım yapılır. Bunun için de 41 tâne küçük pide hazırlanır. Özellikle hastalanan küçük çocuklar için bu ekmekler onun doğduğu yatağa koyulur. Çuvaşlarda Zenginlik İyesi, Dua İyesi, Ağlama İyesi, Kibir İyesi, Gece İyesi gibi varlıklara Dâhi rastlanır.
Etimoloji
(İy/İz/İs/Ez/İç) kökünden türemiştir. Sâhip, mâlik. Koruyucu. Örneğin İdikut ismi İdi (İye) ve Kut kelimelerinin birleşik halidir ve Kut’un sahibi demektir ki Tanrı’yı ifâde eder. Moğol ve Tabgaç dillerinde Ezen/Eçen, Mançuca Eden sözcükleri de sâhip ve/veya amca anlamlarına gelirler.