Roma Tanrıları İsimleri

[ad_1]

Roma tanrıları, Romalıların dünyada olup biten olayların yönetiminden sorumlu olduklarına inandıkları ilahi güçlerdi. Roma tanrıları, insanların hayatının her alanına müdahale edebilme gücüne sahipti. Toplumsal yapı, savaş, ekonomi, iklim ve tahıl üretimi konularda güç sahibi oldukları düşünüldü.

Roma tanrıların önemi, Romalıların her gün yaşamlarını çoğu açıdan inançlarına göre şekillendirilmesinden kaynaklanıyordu. Tanrıların koruyuculuğu, Romalıların hayatlarının ve toplumlarının güvenliğini korumalarına yardımcı oldu. Roma tanrıları, başarı, zenginlik ve onur gibi özellikleri simgelediler. Bu ise Romalıların hayatlarını zenginleştirmeye yardımcı oldu. Roma dini, farklı tanrıların hem tek başına hem de bir arada kullanımını kabul etti.

Roma Tanrıları kendilerinden önce gelen Yunan atalarının bir mirası olarak Roma toplumuna geçmişlerdir. Önceki dönem antik Yunan halkının inandığı çok tanrılı yunan dini çeşitli değişikliklere uğrayarak Hristiyan öncesi Roma döneminde tekrar ortaya çıkmıştır. Roma dini hem İtalya hem de Sicilya’daki Yunan kolonilerinde ortaya çıkmıştır. Sonrasında Yunanistan’ın ele geçirilmesi ile daha da yaygın hale gelmiştir.

Roma Tanrıları İsimleri ve Mitolojisi

Antik Roma Halkı Dii Consentes olarak bilinen panteonlarında on iki büyük tanrı ve tanrıçaya saygı göstermişlerdir. Hem ilkel hem de senkretik tanrıların örnekleri de dahil olmak üzere Roma Tanrılarının tamamını kısaca açıklamaya çalıştık.

Roma Mitolojisi Tanrıları ve Görevleri

  • Satürn – Zaman Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Kronos)
  • Jüpiter – Gök ve Gök Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Zeus)
  • Juno – Tanrıların Kraliçesi (Yunan Mitolojisinde Hera)
  • Neptün – Denizlerin Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Poseidon)
  • Pluto – Yeraltı Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hades)
  • Minerva – Bilgelik ve Sanat Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Athena)
  • Mars – Savaş Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Ares)
  • Venüs – Güzellik ve Aşk Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Afrodit)
  • Apollo – Işık ve Kehanet Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Apollon)
  • Diana – Av ve Ay Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Artemis)
  • Vulcan – Ateş ve Metalurji Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hephaistos)
  • Vesta – Aile Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Hestia)
  • Merkür – Zenginlik Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hermes)
  • Ceres – Tarım Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Demeter)
  • Bacchus – Şarap ve Şenlik Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Dionysos)

Satürn – Zamanın Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Kronos)

Antik Roma tanrıları arasında ilk titanlardan birisine atıfta bulunan Satürn’dür. Eski Tanrı Barış, uyum, istikrar ve refah arasındaki dengeyi özetleyen ‘kayıp’ Altın Çağ’ın hükümdarı olarak görülüyordu. Satürn’ün hikayesi, Yunan mitolojisindeki Kronos miti ile aynıdır .Bu durum Satürn’ü zaman tanrısı konumuna getirir. Satürn en güçlü Roma tanrısı olan Jüpiter’in babası olmak da dahil olmak üzere, diğer Roma tanrılarının soyağacında bulunan ilk atasıdır.

Romalılar Satürn ile, mevsimlerin ve zamanın döngüsel akışını ve bunun gücünü temsil etmeyi amaçlarlar. Aslen onu yunan ismi tam olarak budur. Antik Yunanlılar ona Chronos veya Zaman ile aynı anlama gelen Kronos derler. Satürn ismini ise çocuklarını yuttuğu mit ile alakalı olan “doymak” isminden almıştır. Romalılar mevsimlerin, zaman döngüsünün tükebildiğini ve Satürn’ün bunu sağlayan tek tanrı olduğunu düşünmüş olmalılar. Roma mitolojisinde Satürn, döngülerinin kontrolden çıkmamasını sağlamak amacıyla oğlu Jupiter tarafından yıldız bağları ile zincirlenmiştir.

Bununla birlikte Satürn, ekim (veya tohum), tarım, zenginlik, nesil ve hatta yenilenme tanrısı olarak da görülmüştür. Bu nedenle yunan tanrısı Demeter ile ortak noktalar paylaşmaktadır. Bunun temel nedeni doğanın ve zamanın döngüsünün Romalılar tarafından birleştirilmiş olması olabilir. Zamanla değişen mevsimsel döngüler, hayatın diğer döngüleri (yaşam-ölüm vb.) birleştirilmiştir.Roma döneminde zaman tanrısı adına her yıl Saturnalia isimli bir festival düzenlenmekteydi.

Jüpiter – Gök Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Zeus)

Roma mitolojisi tanrıları arasında en üstün tanrı olarak kabul edilen Jüpiter gökyüzü, ışık, yıldırım ile anılan bir tanrıdır. Jupiter bu dönemde sakallı orta yaş üzerinde atletik yapılı bir adam olarak tasvir edilmiştir. Roma Tanrısı Jupiter o dönem toplumsal kanunların ve adaletin koruyucu tanrısı olarak görülmekteydi.

Roma Cumhuriyeti zamanında Jüpiter, halkı koruyan ilahi varlıkların en yükseği olarak görülüyordu. Bu yüzden ona Jüpiter Optimus Maximus denilmekteydi. Bunan anlamı en büyük ve yüce olan demektir.

Yunan mitolojisinde Zeus olarak bilinen Jüpiter’in sahip olduğu yüksek statü, Capitoline Tepesi’nde (MÖ 509) yer alan olağanüstü Jüpiter Tapınağı tarafından yansıtılmıştır. Jupiter Tağınağı romalı generaller ve askerlerine hizmet etmek için yapılmıştır. Romalı generaller bir savaş kazandıklarında birliklerini Jupiter Tapınağı’na götürerek şükranlarını sundular. Bu şekilde Jüpiter’in güç ve cesaret ile ilişkilendirilmesini sağladılar.

Diğer bir yandan Gök Tanrısı toplum içerisinde de önemli bir rol almıştır. Roma mitolojisinde Jupiter adaletin, siyasetin, kanunların, yeminlerin tanrısı olarak bilinmektedir.

Juno – Tanrıların Kraliçesi (Yunan Mitolojisinde Hera)

Roma Tanrısı Juno tanrıların kralı olan Jupiter’in eşidir. Bu nedenle antik Roma tanrılarının kraliçesi olarak ve ona Regina unvanı verildi. Mitolojide Juno Satürn’ün kızıdır ve bu nedenle Jupiter’in aynı zamanda kardeşidir. Juno Mars, Vulcan ve Juventas gibi tanrıların da annesidir. Juno Arkaik Üçlü olarak adlandırılanın Capitoline Üçlüsü’nün (Juno Capitolina) saygın bir üyesi olarak kabul ediliyordu. İbadet yeri muhtemelen Roma’daki Quirinal Tepesi’ndeydi.

Roma Tanrıçası Juno – Tanrıların Kraliçesi (Yunan Mitolojisinde Hera)

Tanrıça Juno Yunan Mitolojinde Hera ile benzerlikler taşımaktadır. Roma tanrıçası Juno, Hera’nın niteliklerinden bazılarını paylaşsa da kökeni Yunan yarımadasının Roma işgalinden çok daha eskidir. Bu nedenle onun varlığı İtalyan yarımadasının Yunanlaştırılmasına engel oluşturmuştur.

Juno’nun en önemli rollerinden ilki, devletin koruyucusuydu olmasıydı. Juno, doğumdan yasal statüye kadar tüm kadınlar ile alakalı meselelere başkanlık eden bir tanrı olarak da görülüyordu. Bunun yanında daha ilginç şekilde bir kalkan ve mızrak taşıyan kadın figürü olarak tasvir ediliyordu. Bu yönü ile yunan tanrıçası Athena’yı andırıyordu. Roma döneminde Juno’nun kendi adına düzenlen festivali Matronalia olarak biliniyordu. Festival günü Juno’nun oğlu Mars’ın doğumunu kutladığı düşünülüyordu ve kadınların eşlerine hediye vermesi bekleniyordu.

Neptün – Denizlerin Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Poseidon)

Jüpiter’in kardeşi olarak kabul edilen Neptün, antik Roma panteonunda tüm yeryüzü sularının tanrısıydı. İlginçtir ki, Neptün uzun yıllar boyunca doğal tatlı su kaynaklarının tanrısı olarak görülmüştür. MÖ 399 civarında ise Poseidon’nun tüm dünya sularının tanrısı olarak görülmüştür. Bu durum ise Neptün’ün Roma dönemindeki konumu ile ilişkilendirilmiştir.

Roma Tanrısı Neptün – Denizlerin Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Poseidon)

Neptün’ün sanat eserlerinde bu çağrışımlardan esinlenerek, üççatalı Poseidon gibi tasvir edildiğini söyleyebiliriz. Neptün’e de Yunan muadili Poseidon gibi at yarışlarının koruyucu tanrısı Neptunus Equester şeklinde tapınılmıştır. Ancak Roma’nın Neptün’e (Circus Flaminius yakınında) adanmış yalnızca tek bir tapınağı vardır. Neptunalia festivali yazın ortasında kutlanan önemli bir olay olarak görülmekteydi.

Yazın ortasında suyun en az olduğu dönemlerde insanlar ritüel olarak kaynak suları ve şarap içmeye katılırken, kendilerini içme sularını korunmasına adamışlardır.

Pluto – Yeraltı Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hades)

Pluto, ölülerin gizemli Roma tanrısı ve yeraltı dünyasının efendisiydi. Krallığını kaçırdığı gelini Proserpina ile paylaşırken, cevherlere ve değerli taşlara da hükmediyor ve zenginlik getiren bir tanrı biliniyordu.

Roma Tanrısı Pluto – Yeraltı Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hades)

Pluto’nun Yunan panteonundaki eşdeğeri, ölülerin efendisi ve yeraltı dünyasının kralı Hades’tir. Ancak Hades, Pluto’nun zenginlikle ilişkisinden yoksundur.

Pluto, sık sık bereket boynuzu ile sembolize edilmiştir ve üç başlı bekçi köpeği Cerberus ile tasvir edildi. Pluto, Jüpiter ve Neptün tanrılarının kardeşidir. Kardeşler arasında evrenin egemenliğini paylaşmak için yapılan bir organizasyonda yeraltı dünyasını almıştır. Sembolleri peçeli baykuş, yılan ve selvi ağacıdır.

Minerva – Bilgelik ve Sanat Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Athena)

Tanrıça Minerva bilgelikten şiire, tıptan sanata, el sanatlarından ticarete uzanan çeşitli özelliklere sahiptir. Ovidius tarafından “bin eserin tanrıçası” olarak isimlendirilmiştir. Roma Tanrıçası Miverva, babasının annesi Tanrıça Metis’i yutması sonucunda babasının alnından doğmuştur. Yunan mitolojisine benzer şekilde babası tarafından otoriteye bir tehdit olarak görülmüştür. Bu nedenle daha anne karnındayken annesi babası tarafından yutularak doğmasına engel olmak istenilmiştir. Ancak Minerva tüm ihtişamı ve zırları ile babasının başından ortaya çıkmıştır.

Roma Tanrıçası Minerva – Bilgelik ve Sanat Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Athena)

Tanrıça Minerva Yunan muadili olan Athena’nın özelliklerini taşımaktadır. Bir savaş tanrıçasıdır ancak savaşın şiddet yönünü değil stratejik dehasını temsil eder. Tarih söz konusu olduğunda, çoğu bilim adamı, birçok Roma tanrısı ve tanrıçası gibi Minerva’nın da daha eski kökenlere sahip olduğu konusunda hemfikirdir.

Quinquatras isimli festival Tanrıça Minerva adına düzenlenmekteydi. Bu festival Roma ordusu için sefer sezonunun başlangıcı olurken, dört gün süren gladyatör yarışmalarıyla da biliniyordu. Minerva, savaşın daha doğrudan ima edilmesinin aksine (Athena örneğinde olduğu gibi) çeşitli yönlerini vurgulamıştır. Minerva genel olarak elinde bir mızrak ve kalkan tutan atletik bir kadın olarak tasvir edilmiştir.

Mars – Savaş Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Ares)

Roma mitolojisi tanrıları panteonunda Jüpiter’den sonra ikinci önemde kabul edilen Mars, savaşın (ve muhtemelen tarımın) tanrısıydı. Askeri kaba kuvveti temsil etmesine rağmen Yunan muadili olan Ares’ten oldukça farklı bir şekilde görülüyordu.

Roma Tanrısı Mars – Savaş Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Ares)

Roma Tanrısı Mars savaşın şiddeti ve kaosuna rağmen Ares’e göre Roma’nın ve yaşam tarzının koruyucusu rolünü üstlenen daha sakin ve mantıklı bir varlık olarak algılanıyordu. Ayrıca şehrin ve eyalet sınırlarının savunucusu olarak saygı görüyordu. Tanrı Mars’ın bu yönleri savaşın Roma toplumun kolektif bilinci tarafından nasıl algılandığı gösteriyor.

Roma Mitolojisine göre Mars Roma’nın efsanevi kurucuları Romulus ve Remus’un babası olarak tasvir edilmiştir. Bu bağ Roma toplumu ile savaş bağını güçlendirdi. Mart ayı antik Roma’da (adını Latince Martius’tan türetilmiştir) askeri seferlerin başlangıcına ayrılmıştır. Aynı zamanda savaş tanrısı için bir festival ayıdır.

Campus Martius’taki (Mars Tarlası) Mars sunağı, Roma’nın efsanevi ikinci kralı, görünüşte barışsever Numa tarafından savaş tanrısı için yapılmıştır. Bu özellikleri Yunan Tanrısı Ares ile benzerlikleri olmasına rağmen Tanrı Mars’ı Roma toplumu için daha özel bir konumda tutar.

Roma’nın imparatorluğu sırasında Mars, hayatın her alanına katılmıştır. Savaş, özgürlük, aşk, cesaret, ahlak ve güvenlik gibi konuların üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Roma İmparatorluğu sırasında Mars, Roma’nın koruyucu tanrısı olarak kabul edilmiştir. Roma’nın ikonografik sembolleri arasında, Mars’ın silahları ve zırhının önemli bir yeri vardır. Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra, Mars’ın etkisi azalmış olabilir. Ancak Roma toplumunda Mars’ın kutsallığı ve onun koruyuculuğu günümüze kadar devam etmiştir.

Venüs – Güzellik ve Aşk Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Afrodit)

Antik Roma’nın güzellik, aşk, arzu ve seks tanrısı olan Venüs Yunan tanrıçası Afrodit’in benzeri olarak algılanır. Diğer tanrılarda bahsedildiği gibi Roma toplumunda Venüs, muadili Afrodit’e göre toplumun daha çeşitli yönlerini temsil etmektedir. Bazen onun için “Fahişelerin Tanrıçası” olduğu dahi söylenmektedir.

Roma Tanrıçası Venüs – Güzellik ve Aşk Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Afrodit)

Her halükarda, niteliklerinin özünü oluşturan güzellik, seks ve arzu kavramlarının somutlaşmış halidir. Latince isim Venüs aynı zamanda “cinsel aşk” veya cinsel arzu anlamına gelmektedir.

Cinsellik ve doğurganlığın ima ettiği şeyler göz önüne alındığında Venüs’ün birçok çocuk doğurması şaşırtıcı değildir. Örneğin, Mars’la olan yasadışı aşk ilişkisi, sırasıyla korku ve terörün kişileştirmeleri olan Timor (Yunanca Phobos) ve Metus (Yunanca Deimos) ikizlerini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca uyum tanrıçası Concordia’yı (Yunanca Harmonia) ve aşk tanrılası Cupid’i doğurmuştur.

Ovidius, Venüs’ün (ya da daha doğrusu Venüs-Afrodit’in) aynı zamanda Hermafroditos’un (Hermes ve Afrodit’in birleşimi) annesi olduğu söylemiştir. Aynı zamanda şans ve kader tanrıçası Fortuna’nın ise Venüs’ün çocuğu olarak kabul edildiğine dair anlatılarda bulunmuştur.

Apollo – Işık ve Kehanet Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Apollon)

Apollo hem antik Yunan hem de Roma mitolojisi tanrıları söz konusu olduğunda saygı duyulan bir tanrıdır. Olimpos tanrılarının en önemlilerinden birisidir. Sakalsız, genç erkek (kouros) arketipi şeklinde tasvir edilmiştir. Apollo, ışığın, müziğin, şiir sanatının, tıp ilminin, okçuluğun ve kehanetin ilahi varlığı olarak kabul ediliyordu. Apollo, doğrudan Yunan mitolojisinden kaynaklanan (dolayısıyla Roma eşdeğeri olmayan) nadir Roma tanrıları arasında sayılabilir. Genç Tanrı için adanan Delphi ve Delos’taki kült merkezleri MÖ 8. yüzyıldan beri varlığını sürdürmektedir.

Roma Tanrısı Apollo – Işık ve Kehanet Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Apollon)

Apollo, Yunanca “Apollon” kelimesinin Latince şeklidir. Ancak Apollo kelimesinin etimolojisi Yunan öncesi bir döneme kadar uzanmaktadır. Örneğin, Manapa-Tarhunta mektubunda bir Hitit varlığı Apaliunas’tan bahsedilir. Bu da Mezopotamya tanrısı Enlil’in oğlu anlamına gelen Aplu Enlil’den türetilmiş olabilir.

Her halükarda, Roma kapsamına geri dönersek, Apollo Jüpiter’in oğlu olarak kabul edilir. Genellikle Phoebus lakabıyla (“parlak” anlamına gelen Phoibos’tan türetilmiştir) bilinmektedir. İlk tapınağı muhtemelen Flaminian’da M.Ö. 5. yüzyılın sonlarına doğru kurulmuştur.

Kral Augustus, tanrının kutsal alanının yakınlarındaolan Aktium Savaşı’ndaki (MÖ 31 dolaylarında) zaferinden sonra, Apollon’a tapınmayı teşvik etmiştir. İlk Roma imparatoru olarak hükümdarlığı sırasında Apollo onuruna beş yılda bir olimpiyatlar düzenlemeye başlamıştır.

Diana – Av ve Ay Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Artemis)

Roma Tanrıçası Diana avı, vahşi toprakları, doğayı ve ayı karakterize eden bir varlık olarak görülüyordu. Bunun doğum ve kadın tanrıçası olarak da saygı duyuluyordu. Özünde, bakire olan dişi Roma tanrıçalarının (Minerva ve Vesta ile birlikte) üçlüsüne aitti. Roma mitolojisi onu Apollo’nun ikiz kardeşi ve Jupiter’in kızı olarak anlatmaktadır.

Roma Tanrıçası Diana – Av ve Ay Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Artemis)

Tanrıça Diana yunan muadili Artemis ile benzer olsa da kökenleri muhtemelen yerli bir İtalik (veya Hint-Avrupa) tanrıçasına kadar uzanmaktadır. MÖ 1. yüzyıl Stoacı filozof Quintus Lucilius Balbus (Cicero tarafından De Natura Deorum veya ‘Tanrıların Doğası Üzerine’ adlı kitabında not edilmiştir),bu konu tartışılmıştır:

İnsanlar Diana ve ayı bir ve aynı görüyor. … Ay (luna), parlamak (lucere) fiilinden böyle adlandırılır. Lucina onunla özdeşleştirilir, bu nedenle bizim ülkemizde doğumda Juno Lucina’yı, tıpkı Yunanlıların Işık Taşıyıcısı Diana’yı çağırması gibi çağırırlar. Diana ayrıca avlandığı için değil, yedi gezegenden biri olarak numaralandırıldığı için Omnivaga (“her yerde dolaşan”) adını taşır. Diana adı, karanlığı gün ışığına çevirmesinden (ölmesinden) gelmektedir. Doğum sırasında çağrılır, çünkü çocuklar ara sıra yediden sonra veya genellikle dokuz ay dönüşünden sonra doğarlar…”

Yazılanlara bakılınca bakire Diana’nın doğumla paradoksal bağlantısı olduğu açıktır. Diana aynı zamanda ayın döngüsel etkiler, ormanların sakin ve vahşi durumları gibi çeşitli çelişkili olaylardan sorumludur. Bazı kaynaklarda Tanrıça Diana yunan mitolojisinde Hekate ile eş görülmüştür. Bu onu doğrudan olmasa da ölülerin tanrıçası konuma getirmektedir.

Vulcan – Ateş ve Metalurji Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hephaistos)

Roma mitolojisi tanrıları içerisinde en eskilerinden biri olan Vulcan’ın kökeni (Latince Vulcānus) Roma’nın arkaik dönemlerine (MÖ 7. Yy.) kadar gider. Niteliklerine gelince, Vulcan, Roma’nın ateş (volkanlar dahil), metalurji ve demirhane tanrısı olarak kabul edilmiştir. Roma Mitolojisinde Tanrı Vulcan’ın demirhanesinin Sicilya’daki Aetna Dağı’nın altında olduğuna inanılıyordu.

Roma Tanrısı Vulcan – Ateş ve Metalurji Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hephaistos)

Vulcan’ın en eski kutsal alanı muhtemelen Capitoline Tepesi’nin eteğinde bulunuyordu. Burası Vulcanal olarak da bilinmektedir. Bu alanda muhtemelen Hephaestus’u tasvir eden (MÖ 6. yüzyıl dolaylarına tarihlenen) bir Yunan çömlek parçasını ortaya çıkarıldı. Vulcan aslen Yunan Demirci Tanrısı Hephaestus ile eş değer olarak görülüyordu. Bunun yanın Vulcan, eski bir Etrüsk tanrısı olan Sethlans’ın özelliklerine de uyuyordu.

Volkan kelimesinin Latince Vulcānus’tan türetilmiştir. Ancak Vulcānus kelimesinin kökenleri söz konusu olduğunda bilim adamları hipotezlerinde bölünmüş durumdalar. Bazıları kelimenin şimşek ve alevlerle bağlantılı olan Latince fulgur’dan geldiğini düşünür. Diğerleri ise terimin Giritli Minos tanrısı Velchanos’tan kaynaklandığını söylemektedir.

Roma döneminde Vulcan festivali olan Vulcanalia, Ağustos ayında kutlanmaktaydı. Bu durumun yılın en sıcak dönemi ile alakası olduğuna inanılıyor. Festivalde kurban olarak balıklar ve çeşitli hayvanların ateşe atılarak Vulcan adına kurban edildiği bilinmektedir.

Vesta – Aile Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Hestia)

Satürn’ün kızı ve Jüpiter’in kız kardeşi Vesta, paradoksal bir şekilde Roma mitolojisi tanrılarının en yaşlısı ve en küçüğü olarak görülüyordu. Bunun nedeni babası Satürn tarafından ilk yutulan ve oradan en son kurtulan tanrı olmasıydı. Roma mitolojinde Vesta, Apollo, Neptün gibi kendisine talip olanları reddetmiştir. Bunun yerine tanrıların kralı Jupiter’e bakire kalacağına dair yemin etmiştir.

Roma Tanrıçası Vesta – Aile Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Hestia)

Bu nedenle Tanrıça Vesta, ocağın, evin ve ailenin Roma tanrıçası olarak anılmaya başlandı. Yunan mitolojisinde onun muadili ise aynı görevlere sahip Tanrıça Hestia’dır. Latincede ocak için kullanılan terim aynı zamanda odak anlamına gelmektedir. Bu yüzden evin özel alanında yanan ateşin mecazi olarak tüm ailenin ‘birleşen ruhu’ anlamına geldiğini düşündürür.

Ateş ayrıca, Roma Forumu’ndaki Vesta tapınağında da önemli bir rol oynamıştır. Burada yer alan Vesta Bakireleri (Latince Vestales) tarafından sönmeyen ve sürekli tapınılan bir ateş bulunmaktaydı. Adlarından da anlaşılacağı gibi, altı ila on yaşları arasında seçilen bu Vesta Bakireleri, 30 yıllık bir hizmet süresi boyunca bakire kalacaklarına dair yemin ederlerdi.

Vesta tapınağı, Vestalia (Haziran ayında kutlanan) olarak bilinen Vesta festivali dışında halka açılmadı. Halka açık olduğu zamanlarda çıplak ayaklı kadınlar tanrıçaya ibadet için tapınağa girebiliyordu. Vesta’nın Roma mitolojisi tanrıları arasındaki üstünlüğü, kültünün yaklaşık bin yıl boyunca yaşamasından anlaşılmaktadır. MS 391’de Hıristiyan imparator I. Theodosius tarafından dağıtılan son pagan kurumlarından birisi olan tapınakta halen “Kutsal Ateş” yanmaktaydı.

Merkür – Zenginlik Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hermes)

Geç dönem antik Roma tanrılarından biri olan Merkür, muhtemelen zenginliği ve ticareti temsil eden daha önceki yerli Roma tanrılarının bir bileşimiydi. Merkür ismi Latince Mercurius, muhtemelen merx’den türetilmiştir. Tanrı Merkür, iletişim, kehanet, belagat, hırsızlık ve spor gibi çeşitli alanlarda ticaret ve mali kazançların Roma tanrısı olarak kabul edildi.

Roma Tanrısı Merkür – Zenginlik Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Hermes)

Etrüsk tanrısı Turms ile benzemesine rağmen, Roma Cumhuriyeti zamanında (MÖ 3. yüzyıl dolaylarında), genellikle antik Yunan muadili Hermes (haberci tanrı) ile özdeşleşmiştir. Bunun sonucunda Hermes’e benzer şekilde kanatlı sandaletler (talaria) ve kanatlı şapka (petasos) gibi eşyalar ile tasvir edilmiştir.

Merkür’e tapınma kapsamında diğer tanrılardan farklı yönleri olan Roma mitolojisi tanrıları arasındaydı. Örneğin Julius Caesar, Merkür’ün Galya ve Britanya’da oldukça popüler bir ilahi varlık olduğundan bahsetmiştir. Bu Romalıların çeşitli yerel ilahi varlıkları kendi panteonlarına göre yorumlama eğiliminde oldukları anlamına gelebilir.

Merkür, ışık tanrısı olmasına rağmen ticaret ve ticareti sembolize eden yönler taşıyan Kelt tanrısı Lugus ile eş tutulmuş olabilir. Aynı kültürel özellik sayesinde Tacitus, Merkür’ün Cermen halkının baş tanrısı Wotan olduğundan bahsetmiştir.

Ceres – Tarım ve Hasat Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Demeter)

Tanrıça Ceres tarımı, ekinleri, doğurganlığı ve annelik ilişkilerini temsil eden dişi bir varlıktır. Antik Roma mitolojisi tanrıları arasında kibar ve yardımsever bir tanrı olarak saygı görüyordu. Roma Mitolojisinde Ceres, Satürn’ün kızı ve Jüpiter’in kız kardeşi olarak kabul edilir. Ancak ona tapınma ve hürmetin ana konusu Ceres ile kızı Proserpine arasındaki ilişkiye odaklanmıştır.

Roma Tanrıçası Ceres – Tarım Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde Demeter)

Bu durum Ceres’in kızının yeraltı tanrısı Pluto tarafından kaçırıldığı bir hikayeye dayanmaktadır. Kaçırıldıktan sonra Proserpine’in annesiyle sadece yazın vakit geçirmesine izin verildi. Bu nedenle Proserpine sonbahar ve ilkbahar döngüsünü simgelemekteydi. Onun yeryüzüne çıkışı ilkbakarın gelişini, yeraltına geri dönmesi ise sonbaharın gelişi göstermekteydi.

Yukarıda belirtilen hikaye, tanrıça Demeter ve kızı Persephone ile ilgili Yunan mitolojisini yansıtır. Bu nedenle kısmen Ceres’i Demeter’in Romalı benzeri yapar. Ceres onuruna Nisan ayında 7 gün boyunca düzenlenen eski bir Roma festivali bulunmaktaydı. Bu festival Cerealia olarak isimlendirilmiştir.

Ovid’e göre bu festivalde insanlar yanan meşaleleri tilkilerin kuyruklarına bağlarlardı. daha sonra tilkiler törenle Maximus olarak bilinen geniş alana bırakılırlardı. Bu festivalde kadınlar kızı için ağıt yakan Ceres’i anarlardı. Giydikleri beyaz kıyafetler ile ayakları çıplak şekilde tanrıçaya saygılarını sunuyorlardı.

Bacchus – Şarap ve Şenlik Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Dionysos)

Yukarıda bahsedilen Roma Mitolojisi Tanrıları Yunan eşdeğerleri ile isim benzerliklerini korur. Ancak Bacchus, Yunan tanrısı Dionysos’un doğrudan Romalılaşmış bir benzeridir. Bu amaçla Bacchus, Dionysos’un değiştirilmiş “kopyası” olarak algılanabilir. Bazı mitlerde farklı özelliklerle ilişkilendirilebilir. Mesela Zeus yerine Jupiter’in oğlu olduğunu söyleyen mitler bulunmaktadır.

Roma Tanrısı Bacchus – Şarap ve Şenlik Tanrısı (Yunan Mitolojisinde Dionysos)

Özünde Bacchus, hem şarap hem de şarap yapımının Roma tanrısıydı. Ayrıca ritüel çılgınlığın ve dini coşkunun büyüleyici (ve oldukça gizemli) yönlerini somutlaştırıyordu. İkinci özelliklerle ilgili olarak Bacchanalia, bu tanrıya adanan Roma festivalleri için genel bir isimdi. Dionysos gizemleri etrafında toplanmış kimseler narkotik maddeler ve alkolün etkisiyle bu ritüelleri düzenliyordu. Bacchus adına düzenlenen törenlerin inisiyeleri gizliliğe bağlıydı.

Bacchus’a tapınma ayinleri bir gizemli ve toplumu tarafında pek de uygun bulunmuyordu. İnsanların şarap ve müzik eşliğinde düzenlediği cinsellik içeren organizasyonlar halen günümüz kültürü ile örtüşmemektedir.

Geç dönemde ise Bacchus Roma’nın bağcılık ve şarap, doğurganlık ve özgürlük tanrılarından biri olan yerli bir ilah ile ilişkilendirildi. Bacchanalian Festivali sırasında 14 veya 15 yaş eşiğini aşan Romalı gençlerin reşit olmaları kutlanıyordu. Festival sırasında yetişkinliğe ilk adımını atan erkekler, ilk sakalından bir tutamı yaptığı kolyenin içerisine yerleştiriyordu.

Roma Mitolojisi ve Yunan Mitolojisi

Roma İmparatorluğu çok tanrılı bir uygarlıktı, yani insanlar birçok tanrı ve tanrıçayı anlayıp onlara tapıyorlardı. İmparatorlukta Yahudilik ve erken Hıristiyanlık gibi tek tanrılı dinler olmasına rağmen, Romalılar birçok tanrıya tapıyorlardı. Bu tanrıların Romalıların uygarlığı başlatmasına ve insanların günlük yaşamlarında yaptıklarını şekillendirmeye yardımcı olduğuna inanıyorlar. Romalılar hem dışarıda hem de insanların evlerinde farklı tanrıları desteklediklerine yemin ettiler. Romalı hükümdarlar, kamu binalarını ve çeşmeleri resimleriyle süsleyerek ana tanrı ve tanrıçaları tanımıştır. Evlerinde ibadet eden aileler ise seçtikleri tanrılara özel bir şekilde tapınmaktaydılar.

Yunan kültürünün tanrı ve tanrıçalarının, Roma tanrılarının ve mitolojisinin gelişiminde büyük etkisi olmuştur. Roma’nın coğrafi konumu nedeniyle vatandaşları, topraklarını İtalyan yarımadasına ve Sicilya’ya kadar genişleten Yunanlılarla sık sık temas halindeydi. Roma Cumhuriyeti’nin önemi arttıkça, Yunan topraklarını satın aldı. Romalılar, Yunan kültürünün birçok yönünü benimsemiş ve bunları kendi ihtiyaçlarına göre uyarlamıştır. Örneğin, birçok Yunan ve Roma tanrı ve tanrıçası benzer özelliklere sahiptir. Roma mitolojisindeki tanrılar, Yunan muadillerinden farklı isimlerle anıldılar. Roma terimleri için yeniden adlandırıldı ve aslında yeniden yaratıldı.

Resim Kaynakları;

Bir önceki yazımız olan Zeus’un Oğlu Kim? Zeus’un Çocukları başlıklı makalemizde zeus oğlu, zeus un çocukları ve zeus un oğlu herkül hakkında bilgiler verilmektedir.