Efsaneler

HURŞİD İLE MAHMİHRİ

Hurşid, Genç Karabağı Hükümdarı’nın oğludur. Mahmihrî(Mah-ı Mihrî) de İçmean Kenti Beyi’nin kızıdır. Hurşid ile Mahmihrî, bu iki gencin aşkını ele alan bir halk öyküsüdür.

Hurşid ile Mahmihrî, düşlerine girerek kendilerine aşk badesi içiren aksakallı bir Pir-i faninin aracılığıyla âşık olurlar, birbirilerine. Mahmihrî’nin, İçmean kentinin beyi olan babası ölünce İçmean’ı ele geçiren Kara Han, Mahmihrî’ye evlenme teklifinde bulunur.

Bu teklife hoş bakmayan Mahmihrî, yedi erkek kardeşiyle birlikte gizlice İçmean’ı terk ederek Geylan Yaylası’na kaçar. Orada, düşünde görüp âşık olduğu Hurşid’le karşılaşır. Hurşid, Mahmihrî’yi kardeşlerinden ister. Kardeşleri başlangıçta her ne kadar iki sevgilinin evlenmelerine rızalık gösterirlerse de kararlaştırılan düğün günü yaklaştığında kız kardeşleri Mahmihrî’yi yanlarına alarak birlikte İçmean’a geri dönerler.

Kız kardeşlerinden gizli Kara Han’a haber gönderen erkek kardeşleri, kız kardeşlerinin kendisiyle evlenmeye karar verdiğini bildirirler. Öte yandan sevgilisi Mahmihrî tarafından bırakılan mektuptan yaşananlar hakkında bilgi edinen Hurşid de onların peşinden İçmean’a gider. İçmean’ı ele geçiren Kara Han’ın Mahmihrî ile evleneceği gün İçmean’a varır.

Orada gizlice Mahmihrî ile görüşür. Sonra iki sevgili, oradan kaçar. Mahmihri’nin, Hurşid’le birlikte kaçtığını öğrenen Kara Han, adamlarıyla birlikte onları izler. Bir süre sonra onları yakalayan Kara Han ile Hurşid kavgaya tutuşurlar.

Kara Han, bu sırada Mahmihrî tarafından atılan bir okla döşünden vurulup öldürülür. Böylece Kara Han’dan kurtulan iki sevgili, Genç Karabağı’na doğru yola çıkar. Henüz Genç Karabağı’na ulaşmadan haramilere yakalanırlar. İki sevgili, haramilerin Hurşid’i öldürmekle görevlendirdiği Arap tarafından kurtarılır. Üçü birlikte Genç Karabağı’na giderler. Genç Karabağı’na varınca Hurşid, Mahmihrî’yle, kendilerini haramilerin elinden kurtaran Arap da Hurşid’in kız kardeşiyle evlenerek muratlarına ererler.

Kahramanları, hayalî halk öykülerinden olan Hurşid ile Mahmihrî’nin farklı çeşitlemeleri bulunur. Kimilerinde, kahraman, kent ve yer adları farklı olan öykünün çeşitlemelerinin kimilerinde de Hurşid ile Mahmihrî’nin ölümleriyle sona erer. Öyküyü ilk kez düzenleyen kişinin ünlü Türkmen âşıklarından Dadaloğlu olduğu söylense de bu pek doğrulanamamış.

İlk kez 1884’de Gül ile Sitemkâr adlı başka bir halk hikâyesile birlikte taşbaskı olarak çoğaltılmış. Sonraki yıllarda incelenmiş yeni baskıları yayımlanmıştır.

Yeni harflerle ilk yayımlananı ise 1930’da Süleyman Tevfik Özzorluoğlu ve 1935’de Muharrem Zeki Korgunal tarafından gerçekleştirilmiş olanlardır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.