Efsaneler

VÂMIK U AZRA

Türkçe de dâhil olmak kaydıyla kimi Doğu dillerinde kaleme alınan bir halk öyküsü olan ve Çin Hakanı Taymus’un oğlu Vâmık ile Gazne hükümdarının kızı Azra’nın aşklarını konu edinen Vâmık ü Azra, İran ve Türk yazınlarında klasik mesnevi konusudur.

İran tezkirecileri tarafından ileri sürülen iddialara göre menşei Eski İran olan öykü, M.S. 224/226–651 arasında hüküm süren Fars asıllı Sasaniler Dönemi’nin 531–579 tarihleri arasındaki hükümdarı Hüsrev(Ksusro) I (Anoşirvan) adına yazılmıştır. Aslı Pehlevice olan öykü, Sasaniler döneminde yazıya aktarılmıştır. Kaleme alındığı dönemden itibaren geniş ilgi uyandıran ve hem İranlı hem de Türk şairlerce pek çok defa yeniden kaleme alınan öykü, ateşperestler tarafından kaleme alınmasından ötürü Abdullah adındaki Horasan emirinin buyruğuyla suya atılmıştır.

Dilden dile dolaşan bu öykü, bu olaydan iki yüz yıl sonra Unsurî adındaki Gazneli şair tarafından Şehname ölçüsünde Farsça olarak yeniden kaleme alınır.

Lamî Çelebi tarafından 1526’da dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman’a sunulan mesnevinin konusu özetle şöyledir:

Çin hakanı Taymus’un hiç çocuğu yoktur. Çeşitli çarelere başvurmasına rağmen çocuğu olmayan Taymus, yas tutmaya başlar. Vezirleri, çocuğu olmadığı için yas tutan hakanları Taymus’a yeni bir eş aramasını söylerler. Bu öneriye olumlu bakan Taymus, ülkesinin her yanına çıkardığı fermanla eş aramaktadır. Gezdiği ülkelerin en güzel kızlarının resimlerini çizen nakkaş Beşir, Taymus’a, Turan hükümdarının kızının resmini gösterir.

Kendisine gösterilen kıza âşık olan hakan Taymus, sözü edilen kızla evlenir. Bu evlilikten, bu hikâyenin kahramanı olan Vamık doğar. Vamık, delikanlılık çağına gelince yeteneği ve civanmertliğiyle büyük ün yapar. Gazne hükümdarının da güzelliğiyle cihana ün salmış güzel bir kızı vardır. Adı, Azra’dır. Kendisiyle evlenmek için peşinden koşturanları çok olmasına rağmen Gazne hükümdarının dünya güzeli kızı Azra’nın gönlü, kendisini hiç görmediği ama ününü duyduğu Taymus adındaki Çin hakanının Vâmık adındaki oğlundadır.

Gece gündüz onun hayaliyle yanıp tutuşan ve onunla buluşup evlenmenin yollarını arayan Azra, sonunda düşlerine girerek hem kendisine, hem de Vamık’a aşk badesi içirip birbirilerine âşık olmalarını sağlayan aksakallı derviş tarafından verilen nasihate uyarak nakkaşın birine yaptırdığı resimlerini değişik ülkelere dağıttırır. Aşık olduğu kızın resmini gören VâmıkAzra’yı bulmak amacıyla sırdaşı Behmen ile birlikte hemen yollara düşer. 

Vâmık ile sırdaşı Behmen çok uzun süren meşakkatli bir yolculuk sırasında başından geçen olumsuz olayları aksakallı dervişin yardımı ve kendi azmi ile yenmeyi başarıp önüne çıkan engelleri aşarak Gazne’ye varırlar. Orada bir yolunu bulup Azra’yla buluşurlar. Azra’yı, babasından ister. Ancak Azra’nın Gazne hükümdarı olan babası, bu evliliğe onay vermez. Hükümdardan evlilik onayı alamayan Azra ile Vâmık, günün birinde gizlice Gazne’den kaçarlar. Kızının kaçırıldığından haberdar edilen hükümdar adamlarını, Vamık’ın peşine takar. Bu takip sonucunda karşılaşan Vâmık ile hükümdarın adamları arasında çetin bir mücadele başlar.

Vâmık’ın Behmen adındaki sırdaşına âşık olan Şah Ardahşir’in Dilpezir adındaki kızı, onlara pek çok kez yardımcı olur. Behmen’in Tûr’a tutsak olması üzerine Dilpezir tarafından Kal’a-i Dilgüşâ’ya götürülen Vâmık, oradan Lahican ve Feri adlarındaki cin ve dev sultanlarınca Kâf Dağı’na kaçırılır. Bu süre içinde Vamık’ı aramaya çıkan Azra, yolda Dilpezir ile karşılaşır.

Bir ara VâmıkAzra ileDilpezir’e kavuşursa da başlarına gelen yeni serüvenler nedeniyle birbirinden ayrılmak zorunda kalırlar. Azra, resminden kendisine âşık olan Mizban adındaki Tus hükümdarı tarafından ele geçirilir. Mizban’ın eline düşen Azra, acı çekmekte ve hiç kimseyle konuşmamaktadır. Bu süre içinde Hintli ateşperestler tarafından yakalanan Vâmık, ateşe atılmasına rağmen yanmaz. Mizban’ın elinden kaçmayı başaran Azra, bu kez de zencilerin tutsağı olur.

Neticede zencilerin elinden kurtulmayı başaran Azra ile ateşperestlerin elinden kurtulmayı başaran Vâmık, Tus kentinde birbirlerini bulurlar. Burada Vâmık ile Azra’nın yanı sıra Lahican ile Feri ve Dilpezir ile Behmen de buluşurlar. Tus hükümdarı Mizban tarafından verilen ziyafetler ve düzenlenen eğlenceler neticesinde başlarından geçen birçok serüvenin sonrasında birbirlerine kavuşan Vamık ile Azra ve yanındakiler, evlenerek mutlu bir yaşam sürerler. Sonunda Mizban’dan müsaade alan Azra ile Vâmık ülkelerine geri dönerler.

Unsurî’nin eserinde Vamık ile Azra’nın soyları; öyküde adı geçen kişilerden pek çoğunun adlarının Yunanca olmasının, olayların Ege Denizi’nin Anadolu yakasına yakın bir adada gelişmesinin ve öyküde Yunan tarihine ilişkin olayların mevcut olmasının öykünün, Yunan menşeli olduğunun bir ifadesi olarak kabul eden Doğu bilimcilerin kimileri; öykünün, Yunan yazınından kaynaklandıktan sonra Arabistan’a, oradan da İran’a geçtiğini iddia ederler ve Vâmık (âşık) ve Azrâ (bakire) sözcüklerinin Arapça oluşuna dikkat çekerler.

İran yazınında Vamık ü Azra’nın yazarları arasında Unsurî ile birlikte Zamirî (ö.973)’yi, Fasih-i Cürcanî(ü.11.yy.)’yi, Esirî’yi ve Nâmî’yi de saymak mümkündür. Vamık ü Azra’yı Türkçe’ye çeviren ilk kişi, Behiştî olmasına rağmen en başarılı Vamık ü Azra çevirisi ise Unsurî’den yaptığı çeviriye muhtelif gazel, mesnevi, lugaz ve muammalar da ilave eden Lamî Çelebi tarafından yapılmıştır.

Kaynaklardan edinilen bilgilere göre her ne kadar Behiştî Sinan ve Lamî Çelebi’nin yanı sıra Vamık ü Azra, Muidî, Bursalı Havaî, Kuburizade Abdurrahman Rahimî ve Manisalı Camiî tarafından da Türkçe’ye çevrilmiş ise de bunlardan sadece Manisalı Camiî ile Lamî Çelebi tarafından Türkçe’ye tercüme edilenler elde bulunmaktadır.

Unsurî tarafından kaleme alınan öykünün dışında değişik dillerde çeviri ve telif olmak üzere 25’in üzerinde Vamık ü Azra mesnevisi oluşturulmuştur. Vamık ü Azra’nın aynı adı taşıması bu mesnevilerin tamamının ortak noktasıdır. Bundan başka Vamık ü Azra’nın hüviyet ve şahsiyetleri, bağlı bulundukları uluslar, yaşamlarını idame ettirdikleri muhit ve ülkeler tamamıyla farklı ve değişiktir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.