Sağlık Tanrıçası İçite ; Türk ve Altay mitolojisinde Sağlık Tanrıçası.
Hastalıkları önler, insanlara sağlık verir. Yaşlı ve bilge görünümlü bir kadındır. Sâhip olduğu güç yardımıyla derdi hastanın vücûdundan kovar. Kızıl saçlı, inci dişli, gelecekten haberler verebilen, insanları beladan koruyan bir varlıktır. Çevresi sık ormanlarla kaplı bir gölün içinde yaşar.
Etimoloji
(İy/İz/İç) kökünden türemiştir. İye/İçe yâni koruyucu ruh ve sâhip anlamlarıyla bağlantılıdır. Ayrıca Ece/Eçe yâni kraliçe ve abla sözcükleriyle de yakından ilgilidir. Enjeksiyon yapmak (şırınga etmek) anlamına gelen İçitmek adlı sözcükle benzerliği de ilgiçekicidir.
İççi
İççi – Eski inanışlara göre, her bir dağın, akarsuyun ve ormanın kendi koruyucusu vardır. Aslında sahipler (İyeler) sistemiyle bir çizgide birleşen bu ruhlar iyiliksever olup insanlara yardım ederler. Karşılığında da onlara karşı saygılı davranılmasını isterler. Saygısızlık gördükleri zaman da o insana zarar verebilirler. Bulundukları yerin temizlik ve güvenliğine çok önem verirler, hattâ insanlara örnek olsun diye bunları bazen kendileri gerçekleştirirler.
Yakut dilinde “sâhip, koruyucu, eşyalara sâhip olan ruh, nesnenin içindeki gizli güç, içerik, başlangıç, maya” gibi birçok anlamda kullanılmaktadır.
Araştırmalara göre bu sözcük “nesnelerin içinde olup onun gizli gücünü, olağanüstü doğasını aktaran güç” anlamında kullanılır. Yakutlarda “İççiler” arasında en çok saygı görenler, Yol Koruyucusu (Suğol İçite), Dağ Koruyucusu (Haya İçite) ve Göl Koruyucusu (Küğel İçite) gibi ruhlardır.
Onlann gazabına uğramamak ve gönüllerini hoş tutmak için çeşitli kurbanlar verilir.
İdi / İzi
İdi (İzi, Idı) – Türk dinsel ve mitolojik düşünce tarihi boyunca bilinen en eski anlayışlardan biridir. Yaratıcı. Sâhip, malik, efendi. İye kavramıyla yakından bağlantılıdır.
Moğolca sâhip anlamına gelen Ezen ile de alakalıdır. Belli doğal nesneleri koruyan, onların sembolü olan varlıkların (İye ve İççi), daha çok İslâm devri Türk metin ve sözlüklerinde rastlanan biçimidir. Ancak bu kavram anlam genişlemesine uğrayarak “Tanrı” anlamında da kullanılmaya başlanmıştır.
Karahanlı ve Harezm Türkçesindeki kaynaklarda (örneğin “Kutadgu Billg”de) “İdi” şekliyle, “Tanrı” (sâhip, efendi) anlamında kullanılır. “Divan-ı Lügat-it Türk”de ise “İzi” (Idhi) şekliyle geçmiş ve hem “sâhip” hem de Tanrı” anlamında kullanılmıştır. Kuran’ın eski Türkçe baskılarında İse “Rabbena” sözü “Ey İzi’miz” olarak çevrilmiştir.
Sözcük, Sahiplik ve kutluluk anlamları içerir. Moğolcada İşhi (Eski Moğolca Eşen) sözcüğü bir şeyin kökenini belirtir. Tunguz dilinde Odu, Moğolcada Udu, Türkçede Idı kökü doğaüstü ve mûcizevî olma anlamları taşır.