Alaca baykuş
[ad_1]
Derin siyah gözleri olan orta büyüklükte bir baykuş türüdür;Aynı boydaki diğer baykuşlardan daha büyük başlı, daha kısa ve yuvarlak kanatlıdır. Giysisinin rengi canlı kızıl kahverengiden donuk griye kadar değişir. Gencinin alt tarafı enine çizgilidir. Genellikle gece titreyen ötüşleri ve kee-wik! çığlıklarıyla tespit edilir. Boyu: 37-39 cm, Kanat Açıklığı 94-104 cm’dir. Erkek bireyler ortalama 440 g, dişi bireyler ortalama 533 g’dır.
Evrimsel Tarih ve Taksonomi
Baykuşlar (Strigiformes) takımında ve Baykuşgiller (Strigidae) familyasına sınıflandırılmaktadır. Familyanın fosil kayıtları Erken Eosen’e, yani yaklaşık 56 ila 48 milyon yıl öncesine kadar izlenebilmektedir. Bu familya genellikle kozmopolit dağılıma sahiptir ve Antarktika dışında neredeyse her kıtada görülebilmektedir.
Ekolojik Dağılım ve Habitat
Açık ve yarı açık ormanlar, ağaçlı tarım arazileri, parklar, köylerdeki ve kasabalardaki büyük bahçeler ve ağaçlı şehir caddeleri; ayrıca yeterli ağaç ve çalı örtüsüne sahip kayalık alanlarda yaşamaktadırlar. İnsan yapımı habitatlara da iyi adapte olabilirler. Büyük kesintisiz orman alanları, sulak alanlar ve ağaçsız ovalar ile çok rüzgarlı, donlu veya kurak iklimleri tercih etmezler. Boreal (kuzey) bölgenin kenarından ılıman bölgelere, steplerden Akdeniz ve ilgili dağlık bölgelere kadar yayılır. Avlanmak için, seyir noktalarının bol olduğu zengin yapıya sahip yaşam alanlarına ihtiyaç duyarlar. Bu alanlar arasında seyrek ormanlar, açıklıklar, caddeler, mezarlıklar ve bahçelerde bulunur. Özellikle olgun ağaçların arasında yer alır ve su kaynaklarına erişimi tercih eder. Genellikle alçak kesimlerde bulunurlar, ancak Türkiye’de 2350 m’ye ve Türkistan’daki benzer yüksekliklere kadar yayılır.
Büyük Britanya ve İskoçya’dan güney Fennoskandiya’ya, batı Sibirya’ya kadar neredeyse tüm Avrupa’da görülür. En güneydeki Iber Yarımadası’ndan, Levant, batı İran ve batı Himalayalar boyunca Keşmir’e kadar uzanır.
Popülasyon ve Koruma Statüsü
Bu türün çok geniş bir yayılımı vardır. Nüfus eğilimi istikrarlı görünmektedir. Bu nedenlerle, tür “Düşük Riskli (LC)” olarak değerlendirilir.
Davranış ve Etoloji
Noktürnal (gececil) yaşam tarzına sahiptir. Gündüzleri ağaçlarda dinlenir ve yeri ancak onu fark eden küçük kuşların yaptıkları gürültüyle belli olur. Avlarını genellikle seslerinden tespit eder. Çoğunlukla bir tünekten avlanır, sık sık kısa uçuşlar yapar, aynı tüneğe geri döner; avının üzerine süzülerek iner veya üstüne atlayarak yakalar. Açık arazi içeren habitatlarda genellikle yavaşça uçar. Sık aralıklarla kesik kesik süzülür, zikzak çizerek aramalar yapar. Uçarken veya sığ yerlerde yürürken su yüzeyindeki balıkları avlayabilir. Yiyeceklerini genellikle yüksek bir tünekte tüketir. Tek eşlilerdirler (monogam), nadiren çok eşlilik görülmektedir. Ağaç kovuğuna yuva yapar, aynı zamanda kaya veya bina üzerinde de yuva yapabilir; genellikle saksağanın (Pica pica) eski yuvasını veya sincap yuvasını (Sciurus spp.) kullanır.
Baykuşlar gecenin sessizliğine mükemmel bir şekilde adapte olmuşlardır; Uzun, geniş kanatları sayesinde süzülür, uçarken kanat çırpma ihtiyacı azalır. Bu sayede kanat sesi en az indirgenmiş olur. Genellikle gececildir (noktürnal), bazen gündüz de avlanır. Avı genellikle sesini dinleyerek bulur. Çoğunlukla tünerken avlanır, sık sık kısa uçuşlar yapar, aynı tüneğe geri döner; avını süzülerek veya üstüne “düşerek” yakalar, yakaladığında kanatlarını genişleterek avını kapatır. Açık arazi de dahil olmak üzere geniş yaşam alanlarında sıklıkla yavaş uçar, sık aralıklarla süzülür, çizerek aramalar yapar ve havada asılı kalır. Yuva kovuğunda yeni çıkmış
Diyet ve Metabolizma
kemirgenler, gelincikler, tavşanlar, yarasalar gibi küçük memelilerle; kuşlar, amfibiler, sürüngenler, uçan böcekler ve nadiren de balıklarla beslenir. Beslenme alışkanlığı kışın çoğunlukla memelilere, üreme mevsiminde ise çoğunlukla kuşlara kayar ve küçük avlardan orta boyutlu (>30 g) avlara geçiş yapar. Doğu Bohemya’da, genellikle farelerle beslenirken, yetersiz fare olduğu yıllarda diğer besinlere yönelmektedirler. Orta İtalya’da, kurbağalar (Rana italica ve R. dalmatina), kışın yaza göre daha fazla tüketilir. İspanya’da 65 erkek ve 93 dişinin midesi içinde bulunan avlar üzerine yapılan bir çalışma, erkeklerin dişilere göre daha dar bir av türü yelpazesine sahip olduğunu ve fareler için ormanda avlandığını göstermiştir; dişilerin ise daha açık alanlarda daha çok avlandığı ve erkeklerden daha fazla fare türü tükettiği belirlenmiştir. Türkiye’de yapılan küçük çaplı bir çalışmada besinleri arasında hem küçük memeliler (%76.3) hem de kuşlar bulunmuş, Türk hamsterı (Mesocricetus brandti) ve Anadolu çöl sıçanı (Meriones tristrami) bunlar arasında en yaygın olarak tespit edilen memeliler olmuş, iki Rallid türü, benekli suyelvesi (Porzana porzana) ve bıldırcınkılavuzu (Crex crex), nispeten sıra dışı kuş avlarını oluşturuyordu.[6]
İnsanlarla Etkileşim ve Kültürel Referanslar
Baykuşların genel olarak insanlar üzerinde hatalı olarak kötü bir izlenimi vardır. Çatısına konduğu evden cenaze çıkar gibi batıl inançlara konu olurlar. Halbuki baykuşlar kemirgenlerle beslenerek popülasyonlarını kontrol altında tuttuğu için çiftçi dostudurlar.
İlginç bir vaka kaydı olarak, üreme döneminde yuvada yavru varken ötüş sesini açan bir insana saldırarak yüzde kesilere (laserasyon) neden olduğu bildirilmiştir.[7] Elbette bu sadece bu türe özgü değil, birçok yırtıcı kuşun yavrularını korumak adına sergileyebileceği bir davranıştır.
Etimoloji
“Strix“: Strigiformes takımındaki baykuşların taksonomik adıdır. Latince “strig-” kökünden gelir ve “baykuş” anlamına gelir. “aluco“: Strix aluco‘nun tür epitetidir. Aynı şekilde Latince kökenlidir ve “beyaz lekeli” veya “soluk renkli” anlamına gelir. Bu türün gri ve kahverengi tüylere sahip olması, adının kökenini açıklar. İngilizce adı “tawny owl” olup kuşun sahip olduğu tüy renginden gelir.
Gözlem Bilgileri
24 Kasım 2019 Tarihinde İstanbul, Belgrad Ormanı’nda üreme çağrısı yapan bireyler görüntülendi. Nikon D7100+Tamron 100-400mm VC USD ekipmanları kullanılarak fotoğraflandı.
[ad_2]
Kaynak