MitolojilerTürk Mitolojisi

Dağ İyesi

İçindekiler

Dağ İyesi – Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde dağın koruyucu ruhudur. Değişik Türk dillerinde Tav (Tağ, Tak, Dak) İyesi ve Moğolcada Uğul (Ula) Ezen olarak bilinir.

Özellikleri

Her dağ için farklı bir İye vardır. Türklerde kutsal dağların Dünya’nın merkezinde olduğu kabul edilir. Ortadoğu mitolojilerinin etkisiyle yerleşen Kaf Dağları da yine Dünyanın merkezi olarak ele alınır. Kaf Dağları büyük olasılıkla Kafkas Dağlarıyla bağlantılıdır.

Ancak Türklerdeki en kutsal dağ Altay’dır. “Altay iyesi” (Altay Ezi, Altay Eyezi) en önemli dağ ruhlarından birisidir. Komşu kavimlerin diğer bir kutsal dağı da Ural’dır. Özellikle Macar ve Ugor kökenli kavimler için Ural Dağları öne çıkar. Dağ ruhu birinin adını söylediğinde dönüp bakmamak gerekir. Aksi takdirde o insanı alır götürür veya canını alır. Bir görüşe göre dağlar canlıdırlar.

Yıldan yıla büyürler. Yer değiştirebilirler. Hattâ kendi aralarında vuruşabilirler.

Sarı saçlı bir kız görünümüne bürünebilir. Müziği çok sever. Kaya İyesi olarak da adlandırılır. Uçurumluk dağlara ise Yar adı verilir.

İlgili Makaleler
  1. Kaya (Kayah, Hayah, Heyeh) İyesi: Kayalık bölgelerin koruyucu ruhu.
  2. Yara (Yar, Yarah, Carah, Yere) İyesi: Uçurumların koruyucu ruhu.

Dağların daha küçük olanlarının koruyucu ruhları ise Tepe İyeleridir. Dağların insan biçimli veya insansı vasıflarla düşünülmesi Türklerde her zaman bir biçimde kendisini gösterir.

Örneğin modern müzüik yaklaşımları içerisinde tartışılmaz bir yere sâhip olan Barış Manço’nun Dağlar Dağlar adlı yapıtında “Dağlar Dağlar! Kurban olam yol ver geçem, / Sevdiğimi son bir olsun yakından görem.” diye seslenilmektedir. Dağ iyeleri bazen ördek bazen kaz şeklinde uçar ve göllerde yüzerler, onlar öldürülürse dağlar sahipsiz kalır ve günden güne çöker. Köroğlu da dağlara şöyle seslenir:

Yüce yüce tepesinden yol aşan

Gitmez oldu gönlümüzden endişen Mürrüvetsiz beyden yeğdir dört köşen

Arkam sensin, kalam sensin dağlar hey

Tayga iyesi                                                                                             

Tayga İyesi – Altaylara özgü bir bitki örtüsü ve ova türü olan Tayga’nın koruyucu ruhudur. Dağ iyesi ile bağlantılı ve benzer bir varlıktır. Tayga, kuzey yarımküreye özgü bir bitki örtüsüdür; yayılmış yer, dışarıda bulunan alan anlamı vardır. Dağ sözcüğü ile de bağlantılı olduğu da söylenir. Yakut dilinde ormanlık arazi demektir.

Dağ Hanları                                                                                            

Türk söylencelerinde adı geçen ve dağlarda yaşayan efsânevi hanlar şu şekildedir:

Kil Han                                                                                                                   

Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel hakandır. Gil Han olarak da söylenir. Kildağ’da yaşar. Kendisine dağın etrafını çeviren balçıktan dolayı ulaşılamaz. Balçık sözcüğü ile yaklaşık aynı anlamlar taşır.

Kur Han                                                                                                    

Kurdağ’da yaşayan bir hakan olduğu söylenir. Kürhan, Gurhan veya Gürhan olarak da tanınır. Oğuz Kağan’ın amcasıdır. Sümerlerde yer altı tanrısının adı Kür olarak geçer ve onun koruduğu ırmağın adı da Kur’dur. Yer altı dünyasına da bu ad verilir. Kür/Kur/Gur sözcüğü; güç, kuvvet, dayanıklılık, bağımsızlık anlamlarına gelir.

Kuz Han                                                                                                                

Türk ve Altay mitolojisinde Kuzdağ’da yaşayan efsânevi hakandır. Küz Han veya Guz Han olarak da bilinir. Yaşadığı dağa varmak isteyenler soğuktan ve rüzgârdan dolayı ulaşamazlar. Kuz/Guz kelimesi; soğuk, kuytu, karanlık demektir. Kuzey kelimesiyle aynı kökten gelir.

Buz Han                                                                                                               

Musdağ (Buzdağ)’da yaşayan bir hakandır. Bus Han, Mus Han, Büs Han veya Müs Han olarak da söylenir. Moğollar Mös Kan derler. Buzullar nedeniyle kendisine ulaşılamaz.

Or Han                                                                                                                  

Ordağ’da yaşayan hakandır. Soğuktan ve rüzgârdan dolayı ulaşılamaz. Ur Han olarak da söylenir. Oğuz Han’ın amcasıdır. Ordu (Ordo) şeklinde askeri örgütlenmeyi ilk gerçekleştiren kişi olarak kabul edilir. Or sözcüğü güç, kuvvet, ordu, yıkılmazlık anlamlarına gelir. Ordu (askeriye), orda (halk) bu kökten türemiş sözlerdir. Yerleşmek, mevki, makam anlamları vardır. Yücelik ifâde eder.

Taş Han                                                                                                                

Türk ve Altay mitolojisinde Daş Han olarak da anılan ve Taşdağ’da yaşayan bir hakan. Kayalık bölgeler kendisini korur.

Etimoloji

(Dağ/Tağ/Tav) kökü. Büyük bir yükselti oluşturan toprak ve/veya kaya kitlesi. Yayılmak, genişlemek anlamı içerir.

Alıntılar

ilgili bölümler:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklamların gösterimine izin veriniz. Bu siteyi ayakta tutabilmek için gereklidir. Please allow ads to be displayed. This is necessary to keep the site up and running.